28 Şubat 2010 Pazar
Dert Bende Derman Sende
Dert bende derman sende
Aşk bende ferman sende
Öldüren güldüren
Her gün ağlatan kalp sende
Mevsimler gelip geçse de
Aşk beni benden etse de
Dünyada hayat bitse de
Yine ölümsüz aşk bende
İstemem ayrılık boynumu büksün
İstemem aşkıma leke sürülsün
Ben rüyamda bile yalnız seni sevdim
İstemem baharda yaprak dökülsün
Aşkın alevse hasretin bir kor
Senin yokluğunu kalbime sor
Dünya seninle gelmiş gibiyim
Sensiz yaşamayı düşünmek çok zor
Sev demem sevme demem
Sen de benim gibi sev diyemem
Ömrümün neşesini seninle buldum kaybedemem
Nerelerdeydin sevgilim
Seni kader mi sakladı
Yıllardır beklenen huzur
Şimdi beni kucakladı
Aşk bende ferman sende
Öldüren güldüren
Her gün ağlatan kalp sende
Mevsimler gelip geçse de
Aşk beni benden etse de
Dünyada hayat bitse de
Yine ölümsüz aşk bende
İstemem ayrılık boynumu büksün
İstemem aşkıma leke sürülsün
Ben rüyamda bile yalnız seni sevdim
İstemem baharda yaprak dökülsün
Aşkın alevse hasretin bir kor
Senin yokluğunu kalbime sor
Dünya seninle gelmiş gibiyim
Sensiz yaşamayı düşünmek çok zor
Sev demem sevme demem
Sen de benim gibi sev diyemem
Ömrümün neşesini seninle buldum kaybedemem
Nerelerdeydin sevgilim
Seni kader mi sakladı
Yıllardır beklenen huzur
Şimdi beni kucakladı
Etiketler:
erdem,
hayat sarhoşu,
hayat var,
reha erdem,
sarhoşum
27 Şubat 2010 Cumartesi
materyal
bende bu siteyi sonsuza dek otomatikleme besleyecek materyal var.
her türlüsü
(google search u kastetmiyorum o konuda yargıcı ile ölçüşülemezz)
her türlüsü
(google search u kastetmiyorum o konuda yargıcı ile ölçüşülemezz)
Etiketler:
anlamsiz,
materyal,
sen ne diyor ben anlamıyor,
üzerime gelmeyim
dolu dolu bir yılı geride bıraktık my ex
26 Şubat 2010 Cuma
freddie
Freddie bölümü acıdan yerlere düşüren 4. sezonun en kazıklarındandı.
Razı olmadı gönlüm adeta bu perişanlığa, bu çaresizliğe.
Effy trajedisiyle hem kendini, hem Freddie'yi hem de bizi yedi.
Darmadağın etti birden fazla hayatı kendininkiyle birlikte.
Dostu Cook'un anlayan kucağı susturdu Fred'in isyanını.
Istırabını bastıramasa da avuntusu oldu bizim karaoğlanın...
Effy'nin kendi bölümünde de muhtemelen kolonyalarla ayıltılacağız...
Etiketler:
acı,
bilekkesenler,
biz de gençtik,
freddie,
ıstırap,
keder,
skins,
tarifsiz kederler içinde,
yaraya tuz
biriktin ama bitmedin kış
bu dengesizlik genç yaşta canımı alır mı? bir kış bu kadar mı uzun sürer kardeşler? o kadar severdim, öylesi korurdum kışı. bu yıl ağzımı açıp tek kelime söyleyemedim. yağdıkça içime dönüyorum, üşüttükçe kabuğuma çekiliyorum. sağ gösterip sol vurdukça kederden hastalanıyorum. artık seni sevmiyorum kış ayı! sevmiyorum...
Etiketler:
K,
kışt,
romantizmlarım azdı,
titrer gönül yayları,
üşüttün beni zalim
25 Şubat 2010 Perşembe
acılar içime gark olsun bu gece
çok sevdiğim sanatçılar topluluğu Electrelane'den geliyor,
Birds
I loved you in the morning, before the sun would come
You were the dawn to me
I loved you in the evening, while the birds were still singing
You gave every song to me
I want to see you
More than anything
Babe I miss you
All day and everyday
It's not that I can't go on without you
Got a lot of things to do
I'm busy, busy all the time
Still I can't stop thinking about you
Birds
I loved you in the morning, before the sun would come
You were the dawn to me
I loved you in the evening, while the birds were still singing
You gave every song to me
I want to see you
More than anything
Babe I miss you
All day and everyday
It's not that I can't go on without you
Got a lot of things to do
I'm busy, busy all the time
Still I can't stop thinking about you
24 Şubat 2010 Çarşamba
ulan hayat beni neden yoruyosun?
23 Şubat 2010 Salı
hoult
bafta münasebetiyle kendisine ilgimi yeniden yönlendirmişken, kendimi garip hissettiğimi farkettim. Arkadaşının küçük kızı büyüyünce onunla çıkmaya başlayan kart amcalar gibi hissedip "ben bunun "about a boy"daki cücüklüğünü bilirim nasıl o gözle bakarım" dedim.. Bu fotonun olduğu burada da şu cümleyi görünce yalnız olmadığımı anladım : I'm going to show you what it's like to feel dirty, old, and wrong.
Etiketler:
kartlaştım,
skins,
vah vah,
yalnızlık benim ilacım
22 Şubat 2010 Pazartesi
21 Şubat 2010 Pazar
a change of heart
hazır yorumlarda şarkının linki eklenmiş, teşekkür ederim ve sözleri de alırım buraya:
el perro del mar'dan geliyor
change of heart
Her hand in the darkness
I follow for so long
your voice in my ear
carry me back home
wishing you'd consider
a change of heart
but all are so bitter
and we will never stop
we will never stop (x4)
A light in the darkness
been dreaming for so long
searching for a witness
or means to carry on
sweet talk for hours
'bout things we're gonna' do
and sometimes I lose track of my heart
but this could never work out oh ohh
Never stop
we will never stop (x3)
We will never stop (x4)
Her hand in the darkness
follow for so long
your voice in my ear
help me back home
why won't you consider?
a change of heart (x11)
20 Şubat 2010 Cumartesi
anamın temsili
annem resmen füsun demirel'e benziyor, sölemiş miydim?
babam o kadar maço ki , kurabiye-kek bile yemez (aslında tam maço değil , modadan anlar filan ama bi değişik bi insan).
neyse dün aradı annem kurabiye yapmış, "ben bile yedim, paketleyip yolluyoruz dedi" dedi...
zencefilli tarçınlı, 15 kiloluk pakette, başka yemeklerle beraber geldiler
kendimi anne sıcaklığına veremeyeceğimi bildiğimden, kuru kuru kurabiye şişliğine verdim
üstüne bi de uludağ gazoz çaktım
Etiketler:
aile saadetsizliği,
annem,
babam,
domates biber patlıcan,
kurabiye,
şişlik,
şişman,
tarçın,
zencefil
katie
Korumaya çalıştıkları şeyler için feda edilirsin bazen.
Atmazlar seni ama buruştururlar, kırış kırış yok olursun.
Tamam dersin, buyurdukları rolü üstlenirsin.
Israr, inat fayda etmez, o ailenin ümit bağladığı her şey sensin,
En büyük isyanın da işte buna Katie, seni bağrıma basıyorum.
Etiketler:
acı,
ailenin ümit bağladığı,
biz de gençtik,
buruk,
hüzün,
katie,
keder,
skins,
yaraya tuz
19 Şubat 2010 Cuma
18 Şubat 2010 Perşembe
çok hastayım, helalleşelim please
perişanlar,
bir süredir çok hastayım haa! muhtemelen siz şu an dj ugumi'nin flörtöz müziğiyle coşuyosunuz ama ben evde sürekli bi şeyler, böyle bi ilaçlar olsun, aktardan gelenler olsun içip duruyorum. bi de içlerinden hangi kansız madde bu kadar çok çiş yaptırıyo onu çözmeye çalışıyorum... resmen kevgire döndüm. yarım saatte bir yarım litreye yakın işiyorum üzerinize afiyet... sıvı kaybından başım döndü yemin ederim, bu ne insafsızlıkmış.
bu hastalık da zaten her zamanki gibi en olmadık zamanda çıktı. bi yığın işim varıdı. off sanırım maskara efendiden telepati yoluyla kaptım bu gribal mereti! bi de sanırım scorsese'nin robert de niro'lu "taxi driver 2" projesi beni üzüntüden yataklara düşürdü... tam bilemedim.
17 Şubat 2010 Çarşamba
Annem, Annem, Sen Üzülme...
Yargıç dedi ki "izle!".. Vardır elbet bir bildiği dedim, izledim ben de .. Hakkaten 4 iklim gibi film . İçimde kara bulutlar toplandı önce biraz, yavaştan az yağmur çiseledi, sonra bir ara sağanak yağdı, kara döndü, ara ara güneş açtı... Anladım ki cennet anaların ayakları altında değil, sol bacaklarında, kasıklarının 12 cm aşağısında imiş.. Helal be sana Joon-ho Bong, insan böyle perişan edilir...
Etiketler:
ana gibi yar olmaz,
anneler günü,
Joon-ho Bong,
Madeo
kafam öylesine çalışıyor ki
manasız hatırlayışlar, 3 gün beatles şarkıları söledikten sonra aklıma gelene bak hele
yine de serdar ulvi bir insan
"Kimseler seni öpmedi, öpemez
Kıskanır tenim, ellere veremez
Kimseler seni ben gibi sevemez
Aşkı söyleyemez
Olmaz isteme, başkası bana az
Korkma, sevgini ver bana da biraz
Sorma ismimi, kalbine beni yaz
Yapma böylesi naz
Yok be canım, bu kadar mı kolay?
Git demesi sana çok mu kolay?
Sen beni sevmeye zor diyorsun
Sevmesi zor da, bu çok mu kolay?
Buralara yaz günü kar yağıyor canım
Ölene kadar seni bekleyemem
Ona buna benzemem, oyuna gelmem
Senin için ölmeye söz veremem"
neyse yapmam gereken başka işler var
yine de serdar ulvi bir insan
"Kimseler seni öpmedi, öpemez
Kıskanır tenim, ellere veremez
Kimseler seni ben gibi sevemez
Aşkı söyleyemez
Olmaz isteme, başkası bana az
Korkma, sevgini ver bana da biraz
Sorma ismimi, kalbine beni yaz
Yapma böylesi naz
Yok be canım, bu kadar mı kolay?
Git demesi sana çok mu kolay?
Sen beni sevmeye zor diyorsun
Sevmesi zor da, bu çok mu kolay?
Buralara yaz günü kar yağıyor canım
Ölene kadar seni bekleyemem
Ona buna benzemem, oyuna gelmem
Senin için ölmeye söz veremem"
neyse yapmam gereken başka işler var
sabırtaşı
16 Şubat 2010 Salı
brunedeath
geç vakit beyin boşaltmak,keyfe gelmek,acıya doymak amacıylan bende uzandım,izleyiverdim şu yeni skins bölümlerini..10ar saniye ve 3er kelimeyle bütün bölümlerin tepesine taç misali oturmayı başaran effy sayesinde esmer tehlikesini düşünmeye başladım ve şöyle minik bi toplama yapayım,hem gözler şenlensin hemde gecelerin yargıcını dengeleme görevim sürsün istedim.bu yeni sinemanın esmerleri çokmu tehlikeli banamı öyle geliyor?
bükemediğin eli öpmek
kuzey avrupalı analar doğuruyo arkadaş! hale bak! !f'in ehh mehh dedirten ama gayet eli yüzü düzgün (bkz. fotolar) filmlerinden "brotherhood"da oynuyo bu delikanlı. filmdeki hemen herkes yakışıklı insan. adamın asabını bozdular yine bi buçuk saat...
15 Şubat 2010 Pazartesi
14 Şubat 2010 Pazar
ablama kaynanasıgilden gelen sevgililer günü hediyesi
üzerinde i love you yazan masaj yastığı. tam çin işi. sizler için tutarak resmini çektirdim, bu yerlere koydum. uzun ve zorlu bi süreçti. ama yastık çok çirçin. her şeyden önce böylesi vibrasyonlu bi hediye, böylesi bi günde, hoş değil. o kara kısımlardan vibrasyon yayıliyi ve sırtlarmız rahata erdiriliyi. ben beyenmedim. töbeler töbesi yanlışlıkla üzerine otursan filan, abooovvv...
Etiketler:
14 şubat,
eeewww,
sevgililer günü perişanlığı,
vibrasyon
fazla kilolarımla başım dertte
dün gece buna benzer figürlerimle dans ederken farkettim ki göbeğim meaşallah bıngıl bıngıl oyniyi. nası üzüldüm o an. sonra maskara denen zındık, sinsi figürleriyle masaya gelip hakkımda sarf ettiği hakaret dolu bi tane cümleyle sinirimi bozdu. kafam dağılmış o ara. sonra masadan uzaklaşırken baktım, bunun da göbek o biçim. sonra etrafıma bi döndüm "herkes göbeği salmış yaa, benim neyim eksik aq" diye yaygarayı bastım. bağıra çağıra dans etmeye, eğlenceye doymaya devam ettim.
13 Şubat 2010 Cumartesi
12 Şubat 2010 Cuma
cook
Cook'a yazık günah mı, yoksa hakediyor pezevenk mi?
Ortaokulda bana musallat olan pis bully'yi andım bölüm boyunca.
O kadar iyi anladım ki bazısı onu ama avukat da haklı "so what!"ında.
Kalbim kırıldı yine de. Cook'lar özünde iyi insan çünkü.
Etiketler:
acı,
biz de gençtik,
buruk,
cook,
ergen sancısı,
kader diyemezsin sen kendin ettin,
skins,
yaraya tuz
pişt delikanlı bakar mısın
son dönemde iyice sıklaştı. artık ruh sağlığımdan şüphe etmeye başlıycam. sürekli olmaya başladığı dönemlerde bi de beraberinde korkunç baş ağrısı yapıyo insafsız! şeyden bahsediyorum yaa, hani arkandan biri sana seslenir. ya da bi şey söyler böyle fısıltıyla. ama aslında yoktur öyle bi şey, sana öyle gelmiştir ya hani. ondan çok olmaya başladı. yetti canıma yeminle. adım o kadar anılmıyo ki, artık hayaliyle avunur oldum. bi daha seslenirlerse dönüp bakmıycam. boynum tutuldu gayrı!
11 Şubat 2010 Perşembe
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)