31 Ekim 2009 Cumartesi

gemiler kalkar yüreğimden

"kafesteki kuş misali uçmaz oldu aşkım..."

orhan atasoy - gemiler videosunu allah kahretmesin!
izle izle içim çıktı...
çocukluk bilinçaltısını da allah kahretmesin baydıvey.

atasoy da geçtiğimiz eylül'ün 16'sında ölmüş.
yazzıh!

zordeli

kendimi delicesine hissettiğim anlar oluyor, evet.
naağğpıyorum bu anlarda?
ne bileyim,
uyku uyumaca

ııım sanırım özcan deniz mırıldanıyorum


ööps dürüm yedim de....



nöts: soğancıklı

28 Ekim 2009 Çarşamba

ekskavatör en sevdiğim oyuncaktı


üstünüze moloz döktüm haberiniz olmadı. görememişler için resmini koydum.

hediyede perişan anlar

bu aylarda, doğan arkadaşlarıma hediye alma başarısızlıklarım 100 ü geçti.
aldım üstüne olmadı
aradım bulamadım
dükkana girdim seçemedim
aldım çamura düştü (gerçek hikaye)
uzar gider

hepinize pasta yapardım ama vaktim yok.



carly simon'ın bi şarkısı var ki

ingilizcem pek az, ben ladidadida 'ya takıldım. "deli" işi.
geçtiğimiz sene biri bana "mahallenin delisi" demişti. ama şirin bi deli imişim onu da eklemişti. kibarlıktan.
serbest çağrışımda sınırları aşarım.

Ladidadida
Ladidadida
Ladidadida
Ladidadida


Why does your love hurt so much?
Why?
Why does you love hurt so much?
Don't know why

You know I loved you baby
But all the while you just betrayed me
In the world of a day
All the things that you said were

Ladidadida
Ladidadida
Ladidadida
Ladidadida


Why does your love hurt so much?
Why?
Why does your love hurt so much?
Don't know why

You said our love was secret
But you left me alone to make it
You want to come back again someday
But darling here's what I say

Ladidadida
Ladidadida
Ladidadida
Ladidadida


Why does your love hurt so much?
Why?
Why does your love hurt so much?

Ladidadida
Ladidadida
Ladidadida
Ladidadida


You say you come back again someday
But darling here's what I say

Ladidadida
Ladidadida


Why does your love hurt so much?
Don't know why
Why does your love hurt so much?
Why?


Lindstrom - Late Night Tales 'da var.




sad sad sad day and, rainy

misery of gastrointestinal

27 Ekim 2009 Salı

asıl ben napıyorum? hayat budur!

şimdi kapatıp excel'i çayırlara saldırıcam (doğaya neyle yaklaşılır bilmeyen insan).



nöt: bu arada gerçekten güzel albüm

ana tema


kara delik

26 Ekim 2009 Pazartesi

param bitti

25 Ekim 2009 Pazar

solaryum perisanligi












nooldu sana christiancığım?
sezona hazırlanırken çok mu kaldın solaryumda?
yoksa birilerine yanık mısın?
kara kaşlı, kara gözlü çok görmüştüm de, kara alınlı da ilk oldu hayatımda..

23 Ekim 2009 Cuma

fakat fondaki yatak örtüsü..


A YÜZÜ: * GAYRI GEL GEL
Söz, Müzik ve Okuyan: RIZA ARSLANDOĞAN

B YÜZÜ:* PERİŞAN
Söz, Müzik ve Okuyan: RIZA ARSLANDOĞAN
tıkla al

22 Ekim 2009 Perşembe

180


i am waiting for my men..
i need a hero..
mırılda. someone in that rainbow is the man i ve been waiting forr

21 Ekim 2009 Çarşamba

yemişim böyle aşkın ıstırabını

artık çok sıkıcısın chan wook park...
yordun beni.

film: thirst

oyuncular: uzakdoğulunun adı olmaz!

konu: çok fazla bülent ersoy'un erkek zamanına benzemesi nedeniyle kiliseden aforoz edilen bakir bir rahibin vücudunda çıkan ısıliklere aldırmadan genç kızlarmızın kanına girmesi ve genç kızlarmızın da bundan zevk alması... bir tane ilik gibi genç kızımız aklını oynatıyo bu tipitipe allahıma gözlerim doldu izlerken "adaletin bu mu döyna!" diye haykırdım yanımdaki beyin kulağına. gerçi karanlıkta seçemedim neresi kulağı, belki de kafasına haykırdım...

XOXO


c'est que ça?!

kahırlara kahır ekleyen kadın



jane champion yapmıştı yapacağını.
çıkışta kapıda ağlayan kızlar vardı...
kırlardan betona dolmuşla geçişte, ben de kısa bir süre sıkıntı yaşadım.
sonra acı frenler yaptık polis durdurma noktasında, hemen döndüm istanbul'a.
acısı, tatlısı (ne tatlısı) ile bir travmatik galadan sağ sağlim eve döndüm.


düşmanıma izletmem listemi kabardı,

huzursuzum.

19 Ekim 2009 Pazartesi

leşoman



bir leş gecesinde nasıl olur da musti- suç bende nin herhangi bir şarkısı kabul görmez?
ayrıca albüm türkçe sözlü olabilir ama efsane altyapılara sahiptir (mp3 playerımda var evet?*), üstüne ben söz yazsam çıksam, "Italians do it better" diye yersiniz. (orada biraz abartmış olabilirim)
bugün seçtiğim şarkı da DOKUNSANA. hatta hiç leş değildir, her yüzyıla yakışan bir şarkıdır.

dipnot. tamam kabul ediyorum 91 değil, ama 95 hiç değil. 94 ağustos'da çıkmış. araştımamı yaptım geldim.
* buradaki soruişareti, ne baktın genç der gibi, omuz önde

musiki ile telkin


neva ve hicaz makamına dikkat

paris

20 yıl sonra pariste...

bilmece

sezyumdan tıkla buraya

"kocamın kötü bir huyu var… ama ne?

aynen hürriyet’ten embriyo. yazım hataları bizen değil.
Seren Serengil’in kocasının kötü huyu nedir, gerçekten çok merak ediyorum.
Bazı yerleri bold yaptım, belki bu kötü huyu detaylardan anlayabiliriz diye.

Seren Serengil, şunları söyledi:
“Eşimle beş yıldır çok mutm lu bir evliliğim var. Beni çok mutlu etti, bana sadık oldu.
Çok iyi, düzgün biri Musa. Biz beş yıllık evliliğimiz boyunca
belki toplasanız 4 kez kavga etmişizdir. Bu kavgalarımızın sebebi de bünyesinde barındırdığı kötü bir huyu. Bunu asla açıklamayacağım. Bizim şu an ayrı olmamızın tek nedeni,
sadece kızımın mezarının bana gösterilmemesi değildir.
Artık beni de aşan, kötü bir huyu var. Ya bu huyundan vazgeçecek ya da benden.
Bunu kimseyle paylaşmam.
Ama benim devam edecek halim kalmadı. Bugüne kadar bana yaşattığı mutluluklardan dolayı bu huyunu hep görmezden geldim.
Ancak artık tahammülüm kalmadı.
Şu an evliliğimiz devam etmeli mi, etmemeli mi konusunda bir süreç yaşıyoruz.
Her şey Musa’nın elinde…
”"

bunu çözebilirz

çok üzülüyorum ben bu kadına.

18 Ekim 2009 Pazar

maşallah


çocuk perişanlığı II

17 Ekim 2009 Cumartesi

dirty harry



harry callahan: Well, when an adult male is chasing a female with intent to commit rape, I shoot the bastard. That's my policy.
the mayor: Intent? How did you establish that?
harry callahan: When a naked man is chasing a woman through an alley with a butcher's knife and a hard-on, I figure he isn't out collecting for the Red Cross!
------
harry callahan: I know what you're thinking. "Did he fire six shots or only five?" Well, to tell you the truth, in all this excitement I kind of lost track myself. But being as this is a .44 Magnum, the most powerful handgun in the world, and would blow your head clean off, you've got to ask yourself one question: Do I feel lucky? Well, do ya, punk?

ama şarkıları ve memeleri çok güzel


http://www.gva.be/she/gossip/aid870964/lily-allen-met-de-borsten-bloot-in-venetie.aspx

ve diğer resimler de çok güzel.

16 Ekim 2009 Cuma

The Black Heart Procession - Six


kapkara sardı ilk şarkısı beni.

Declaration of Dependence



















yeni kings of convenience perişanlığı...
5 yıl öncesi gibi. pek de bi farkı yok.
ama yine tesirli valla.
ben bi iki şarkıda epeyi buruldum.

yar yanına geleceğim

yarin mesai saatleriyle beninkü bir saat 15 dakika civarı çakışanda
nazar eyle ey nazlı yar, allahıma seni baş tacı edering dakikasında
yine öyle mahcup gülümse de gül ağzını açıp iki kelam etme aman
incilerin mi dökülür nazlı yar, kızıyorum artık,
hep ilk adımı bana attıranda

extra

haftaiçi 20.00 - 01.00
haftasonu 21.00 - 02.00

tam da insani uyku düzenine girdik derken, bu yapılır mı!
avlarken av olduk,
ava gidip avlandık,
avlu attık,
avlama burda hoşt köpeank!

politeknik

tam şu karede katile yakınlık hissetmiştim, o gün ılımlı günümdü heralde.
utanmasam mottoyu "bu akşam ölesim geldi, iki feminist vurasım geldi" yapacaktım. ama kendimi tuttum. filmi beğendim.
spoiler vermemek adına susuyorum (gerçekten çok mu spoiler vermiştim?)
haftaya filmekiminde
az acılı.

magazinde behlül ağzını , bende de laf lafı açtı

gece 4'de magazin okumam biraz garip belki, gün içinde okuyamıyorum da, işte anca sıra geliyor işten güçten.




kıvanç tatlıtuğ, meltem cumbul'u facebookunu kurcalarken yakalamış, önce terketmiş. cumbul özür dileyince de affetmiş.

haberin detay burada da (detay demeye bin şahit ister), ben resme takıldım. neden bu tatlı insanın en tatsız halini koymuşlar ki?
googler imajlarında tatlıtuğ

gerçi ilgi alanım, yabancı basın (sabah akşam, perezhilton, superficial, popeater derken, türk magazinine gece 4te zaman kalıyor tabiki) onlar tüm kadınları rezzil durumdayken (frikik verirken, ağızları açıkken, ağda yapılmamış yerleri görünürken, sarkan etlere zoomlarken) gösterip dururlar, hiç acımazlar, erkeklere gelince her biri adeta prenstir.
oysa ki, meltem cumbul gözünden olsaydı bu haber, kendisinin tüm dişler dizili güzel bir pozu olacaktı kenarda.


burdan sonrası laf salatası:

((neyse, zaten crotch'a zoom olmaz bu ülkede. rtük var. bizim kadın sanatçılarımız da edepliler haliyle, kültürümüz başka.
bundan bir kaç yıl önce, lindsay lohan ve paris hilton kanka iken, ardarda her gün birinin kukusu bir diğerinin bilmemnesi gözümüze gözümüze girerdi. tabi hala her hafta görüyoruz, o salgın amerikada sona ermedi.. en son teri hatcher'ın kenardan frikiği gözümün önünde .. ki kadıncağız triatlona mı ne katılmıştı.

nerden geldim tatlıtuğun açık ağzından bu konuya?? neyse. geçen hafta sürekli sarhoş oyuncu ve yönetmen fotoları vardı da bizim basında, türlü türlü. sonra hepsi birleşti foto albüm de oldu, bir hüriyet klasiği... yazık diye geçirmiştim içimden. behlüle çok da üzülmedim canım, sadece serbest çağrışım.
))

zaten behlül burada her haliyle kabul.

15 Ekim 2009 Perşembe

14 Ekim 2009 Çarşamba

sana cacharel den ceket almak, kravatını bağlamak istiyorum.
gömleğini ütülemek, çoraplarını birciklemek istiyorum
sabahları erkenden sana gmailden mail, farmville den koyun yollamak istiyorum.
öğle yemeğinde ne var ne yok telefonu açmak, gerekirse seninle aynı katta hatta aynı masada çalışmak istiyorum.
sana ulus pazarından don almak, arabanla caddede tur atmak, kendi balkonumdaki saksıdan cimbiber koparmak istiyorum.
akşam dönerken balık pazarından balık almak, fırına vermek, ağzına tıkmak isiyorum.
seni tıkabasa yedirmek, 300 kilo yapmak, şişirdiğim o göğsüne göbeyine yaslanmak istiyorum.
sana playstation almak, sabah akşam guitar heroya bağlamak istiyorum.
şimdi şu dakka 40 yaşına basmak, iki estetik geçirmiş olmak, şişko kocanın yanındaki pilatese bağlamış, minik götlü kart piliç olmak istiyorum.


yalnız ben çalışmam artık, bunları senin paranla yapıcaz , ona göre...

edit: 5 dakika içinde ikileme düşmüşüm, bi süre çalışır sonra bırakırım, işyerindeki romansa varım bi süre

rakip gelio

yeni yarışma programı çöz bakalımda yarışmacı şükran hanım ve sunucu cem davran arasında anne zapı yanında yakaladığım diyalog

c- açmak istediğiniz web sitesinin adı neydi?
ş - canıncehenneme.com
c- kimlere site
ş- hamamböceklerine
c- yani erkeklere

ağzımdan bakla

çıksa
ne olur?

seçenekler:
--sevinç
--gerginlik
--üzüntü
--sıkıntı
--toplu sevinç
--toplu rahatlama
--rahatsızlanma
--yuhalama sesleri


sağ kolon kesin rahatlar, onu biliyoruz.

11 Ekim 2009 Pazar

derbeder - uzun soluklu ferdi tayfur perişanlığı

rüyama girip beni tedirgin ettiğin için..
derbeder

seni uzgun gorsem ben kahrolurdum
gulen gozlerinde hayat bulurdum
boynumu buktun bukeli yuvamiyiktin yikali
geri donupte gor halimi derbeder oldum

serseri dediler gucenmedim divane dediler gulup gectim senin bu yaptiklarina cok icerledim

kuruyan yapraklar yesermez geri
kirdigin su kalbim affetmez seni boynumu buktun bukeli yuvami yiktin yikali
geri donupte gor halimi derbeder oldum
perisan oldum

f.t.

gece bahçesi


uygunsuz isim. cinsiyetsiz canlılar. uyuyan rastalı zenci bebekler. korkutucu mavi canlı. elinde kırmızı bayrak ölüyor galiba. orasını anlayamadım. çocuk perişanlığı

canavar


kadınları ikna yöntemi ilginç. sol alt karedeki çene sıkma hareketi. samimiyet derecesine göre baskı değişiyor.

10 Ekim 2009 Cumartesi

vay bana vahlar bana

Evli arkadaşımın evine yemek yemeğe, kahve içmeye, meyve soymaya gittim...

daha ne olsun...

9 Ekim 2009 Cuma

ana(mı) ağlatan kadınlar var dünyada

vıccık sesi, yapışkan elleri ile.

7 Ekim 2009 Çarşamba

bored to death

terapist david worth, jonathan ames'e der ki;


"Lives don't change. We simply become more comfortable with our core misery, which is the form of happiness."


ve hayalara çakar bir tane.

5 Ekim 2009 Pazartesi

bugün erken yatarım

bir gelip şu kötülük çiçeklerini masamdan kaldırır mı?
ya da başımda dadılık edip ders çalıştırır mı beni?
ve de ütüler var uzun süredir yapılmamış.
bi kaç dizi ve filmin sonunu da merak etmiyor değilim. son olarak da arkadaşıma çekilecek bir kaç cd.

4 Ekim 2009 Pazar

bitmişsin kızım sen dawn


of liseyi amerikada okusam ölürdüm heralde. ahaha filmde en çok "you'll get raped" diyen bully brandon ı sevdim. kendisi sonraki yıllarda serpilmiş.


eleştiriye açığım

3 Ekim 2009 Cumartesi

beni arkadan koruyanlar

--tacizin altın kuralları kitabının ilk maddesi "sarışın karı gördün mü takip et" olsa gerek. ya da "karı gördün mü takip" et yeter. ya da evet kitaba gerek yokmuş.


--ayrıca bildiririm ki takip için kötü bir seçimim. ortalıkta daha güzel ve genç kızlar var. eğer taciz bir gerçekse, ben bununla yaşayacaksam, isterim ki bu iş hakkıyla yapılsın.

--ben kimseyi takip etmek istemem mesela

--şimdi bugün çıkıp ellesem bir adamı hoş mu yani? bence değil.


long live kaşe & sj guards