30 Eylül 2009 Çarşamba
amor/error
bienalden perişan seçkisi
“Errorism: practice or philosophy that bases its actions on error.”
Cup of Tea: “I am broken. Love has turned to an error, and it is here where the movement becomes active… ”
http://erroristkabaret.blogspot.com/
29 Eylül 2009 Salı
"yatmak istesem de yatamıyorum"
28 Eylül 2009 Pazartesi
26 Eylül 2009 Cumartesi
25 Eylül 2009 Cuma
24 Eylül 2009 Perşembe
22 Eylül 2009 Salı
düzgü 2
düzmek, -er
(-i) 1. Bir gereksinimi karşılamak amacıyla birçok şeyi birbirini tamamlayacak biçimde bir araya getirmek: �Oğlum Sıtkı için son zamanlarda epeyce temiz ev eşyası düzdü diyorlar.� -M. Ş. Esendal. 2. Düzene sokmak, düzene koymak, sıralamak, elverişli, uygun bir duruma getirmek: �Kâğıt düzmesini, istediği zarı atmasını ona kim öğretti?� -T. Dursun K. 3. (-e) Yaratmak, oluşturmak, meydana getirmek: �Yeşil caminin avlusundaki sette oturmuş, Nilüfer ovasına şiir düzerken...� -S. F. Abasıyanık. 4. (nsz) Uydurmak: Bir sürü yalan düzmüş. 5. kaba Cinsel ilişkide bulunmak.
Güncel Türkçe Sözlükdüzmek
Bir sanatla ilgili aygıtları tamamlayarak bir yere kurup işlemeye başlamak.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğüdüzmek
1. Bir şeyi hazırlamak, eksikleri tamamlayıp yapmak. 2.bk.düzen dutmak (IV).
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğüdüzmek
Düzene koymak, süslemek.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğüdüzmek
Ağacı yontmak, yontarak bir araç biçimine sokmak.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğüdüzmek
Dizmek (ipliğe boncuk vb. şeyleri).
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğüdüzmek
Uydurmak: Bu sözü señ özüñnen düzörsen.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğüdüzmek
İki kişinin arasını bulmak, düzeltmek.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğüdüzmek
Şişmanlamak.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğüdüzmek
Düzmek, yazmak
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğüdüzmek
Düzmek, tanzim etmek, sıraya koymak
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğüdüzmek
<> Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
düzmek
Dizmek
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğüdüzmek
Süslemek, giydirmek
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğüdüzmek
1. Dizmek, ipliğe geçirmek. 2. Yapmak, meydana getirmek, tertip, tanzim etmek. 3. Hazırlamak. 4. Telif etmek, nazmetmek. 5. Düzeltmek, tashih etmek. 6. Düzen vermek, akort etmek. 7. Süslemek, donatmak
Tarama Sözlüğü 196521 Eylül 2009 Pazartesi
20 Eylül 2009 Pazar
15 Eylül 2009 Salı
14 Eylül 2009 Pazartesi
13 Eylül 2009 Pazar
çabuk çabuk çabuk
12 Eylül 2009 Cumartesi
layk
Lobotomy (Greek: lobos: Lobe of brain, tomos: "cut/slice") is a neurosurgical procedure, a form of psychosurgery, also known as a leukotomy or leucotomy (from Greek leukos: clear or white and tomos meaning "cut/slice"). It consists of cutting the connections to and from the prefrontal cortex. Lobotomies have now fallen out of use, as doctors use various drugs and psychological therapies to treat mental illnesses. Lobotomies were used mainly from the 1930s to 1950s to treat a wide range of severe disorders, including schizophrenia, clinical depression, and various anxiety disorders, as well as people who were considered a nuisance by demonstrating behavior characterized as, for example, "moodiness" or "youthful defiance". The patient's informed consent in the modern sense was often not obtained. After the introduction of the antipsychotic chlorpromazine (Thorazine), lobotomies fell out of common use[1] and the procedure has since been characterized "as one of the most barbaric mistakes ever perpetrated by mainstream medicine".[2]
11 Eylül 2009 Cuma
no more info please
"Siz ve Aslan burcu, bundan daha farkli olamazdiniz. Bu iliski için umut var mi?"
"Aslan kadınları çok duygusaldırlar, size yorgunluk ve çok paraya mal olurlar. "
10 Eylül 2009 Perşembe
her şey 3sn içinde olup bitti --- KORKUNÇ KESİT
--adanalı musa, evi arabası güzel bir diploması olup, çıkmak değil de hemen evlenmek isteyen (zorla gördüğüm 3 sn içinde) (onu da tam göremedim, yatakta ve gözlüklerim olmadan flu bi esmer adama baktım durdum, o da bana malvarlığını ve evlenme isteğini anlatıp gitti) (hikaye iyice garipleşti ne yatağı demeyin)
--askeri liseden terk (!) (adını unuttum) x, toplum içinde kol kaşınmasına aşırı bağırarak tepki veren, zorla buluşturulduğum, beni sadece kapı aralığından 3 sn görmüş olan (niye gittim ben de bilmiyorum)
--son şaheserim, amelieci metalci memet, zaten anladık kendisini de, sanırım beni topluma açık ortamda alıp koklamak filan istiyor, tam çıkaramadım facebook yoluyla ulaştı bana. hemşeriyek, basketçiyek ayağı yapmış (ben basketten anlamam), yer zaman saat belirterek bana kendince randevu vermiş, kendine tavandan güvenen, bülent ortaçgilin bir eylül akşamı tadında bir yaklaşımı da gözümden kaçmamış, saçmasapan insan.
ben bu hayattan sıkıldım şu an, ama çok gülüyorum o ayrı. oysa ki dünyanın en basit şeyini istiyorum. cesarete bak memleketteki, biz uyuyalım burda.
9 Eylül 2009 Çarşamba
işin kolayına kaçmadım, edebiyata başvurdum
* one the a, does not refer to alcoholics.
7 Eylül 2009 Pazartesi
4 Eylül 2009 Cuma
3 Eylül 2009 Perşembe
holy shit!
ayrıca bakınız: http://perisanim.blogspot.com/2009/09/beautiful-fethat-beautiful.html
2 Eylül 2009 Çarşamba
dünya perişan / butonum nerede?
"Özel hayatında yanında soyunduğu erkek sayısının bir elin parmaklarını geçmediğini söyleyen Fox, erkekler için “Onlara ‘çocuklar’ diye hitap ederim. Sanırım bu üstünlük taslama kompleksimden kaynaklanıyor” dedi. Bağlılık olmadan bir ilişki yaşayamayacağını belirten Fox, “Beynimde bir düğme var. Ona bastığım zaman, brad pitt olsa dönüp bakmam. Ne zaman ki o düğme kapanır, çekici çocuklardan koleksiyon yapmaya başlarım” dedi."
1 Eylül 2009 Salı
beautiful fethat beautiful
yoksa ben burt reynoldsı mı beğeniyordum? hayır. ama olabilir de.
ya d artık yatma vaktim gelmiş de geçiyordur.
senden bunu benden daha önce yapmanı beklemiştim.
taranrino ve didem mutlu günlerindeyken, biz neredeydik ki? kıza inanmıyoruz bir türlü ama ya gerçekse? ha soruyorum.
bizimle cansız mankenlerle poz verecek kafaya gelene kadar kendini umutsuzca üzdüyse. biraz onu anlamaya çalışalım bence, ya da yanındaki dünyanın en gerçek tarantino çakması. ya da photoşopa inancımız çığ gibi büyüyor.
ya da ben de mankenli pozlarımı buraya koyar biz 15 yıl çıktık derim. hemen koyamam başkasının cep telefonunda benimkiler. yaa demek ki herhangi bir işi doğru yapma olasılığım çok az.
ama ben orta yaşlı erkeklerin gücüne de her geçen gün daha çok inanıyorum. bence o pempe gömlekli beyfendi, gerçekten beyfendiydi. beğendim.