günümün nasıl geçeceği gecesinden belli

zaten grip olmuşum başımda ateş. önce "sleeping beauty" ardından "eden lake" li bir gece geçirmişim, ruhum sıkıntıda (tuzbuz'cum). gece rüyamda bacak kıllarımın yerinde bitmekte olan ıspanak köklerini sökmekle uğraştım. öyle rüya mı olur yaauw. tek tek cımbızla çektiğim ıspanakların yerine bir de kıl köklerimden toprak fışkırıyor. artık böyle çıkacak demişler inanmışım, ağlaya ağlaya ağda yapıyorum zaten; bir telefonla uyandım. enkazlardan biri manyak, aramış mutlu mutlu - ulan uyuyorum saat 9. ayrıca ne alaka çüş. çok değişmişmiş bi de lafa bak. bana ne. kahve mi içcez. neee arayım ben onu haftaya???? bi de ben i arıcam yuh. allahtan rüyada yakaladı da bu sefer sövemedim, şanslı manyak. sonra bir başkası daha . gerçi o iyi insan. çiyaya hep varım zaten. ayh shaun of the dead resmen. sonra kendimi tam tamına 6 saat kütüphaneye attım ki anca huzur bulayım.. ben yatıyorum erkenden ki 6 da uyanıp kimse aramadan ayağa dikiliyim perişanlarım. öpüyorum gözlerinizden . muck!