9 Ocak 2010 Cumartesi

GAVATar

AVATAR muhabbeti yapıcam hem de çok ağır. izlemeyen okumasın.

*ne zaman kanyonda sinemaya gitsem, film bozuluyor. ilk gidişim, simpsons filmiydi, hatta ilk seans , makaraları karışık yayınladılar bi 15 dakka anlamadık izledik. bugün de ikinci gidişim ve avatarın sonunu hemen aradan sonra gördüm. oradan sonra bi heyecansızlık aldı götürdü beni

*ana karakter bildiğin pis, beleşçi, içten hesapçı bi adamsa ben hiçbi filmi sevmiyorum. bu jakesulludan resmen nefret ettim. beleşe bacak ve bir halkın (kızın) içine girebilmek için neler yaptı be öle kardeşim... zaten yakışıklı da değil. filmlere yakışıklılık zorunluğu versin devlet. rtük bunu başarır bence.

*bi daha 3dymiş, surround dolbymiş izlemem kardeşim, kötü ekran mono ses. walla başım şişti, sürekli üstüme kıvılcım düşüyo zannedip el kol yaptım, gözlük burnumu ağlattı. hayatında gözlük takmamış mal halk, sinemada sürekli flaş patlatıp birbirine poz verdi. mısırı çok almışım ağzım yoruldu. ayacıklarım da tüm gün yürümekten şişti, avatar bitirdin beni.

* yani bi filmin milliyetçilik, vatanseverlik söylemleri olmadan bitmesi diye bir şey yok artık. sayfi karakterler bile milliyetçi bu devirde.

*ağaç da ağaç...eywaaaaa......amma uzun ve özel bi ağacınız varmış. elin herifi yıktı attı bi de abaşınıza taç ettiniz. ağaç ev mi kaldı, ucan dağınız var ona sarılsanıza.

* benim fiilmim sherlock holmes arkadaş. hayat boyudur evlenmek istediğim iki adamı koymuşlar yanyana. oooh mis. akziyon desen o da var. hikayeyi de severim. oskarı sherlock olmes e veridm ben gitti.

*filmin sonunda ulen aceba james cameron siyahi filan mıydı diye de geçirmedim değil, mesaj ekolojik mi ötekilik mi tam çakamadım, bu filmin ikisi olucak mı peki? bi 15 yıl mı beklicez?

*işte böyle, deli gibi içip, sabah sarhoş kalkıp, köründe sinemaya gidersen olacağı budur.

Hiç yorum yok: