18 Ocak 2010 Pazartesi

shitty shitty monday

tam boktan pazartesiler üzeirine yazı yazacaktım ki aşağıda daha kasvetli bir pazartesi tasviri varmış onu gördüm.

ben bugün ne varsa hayatta yaşanan, hepsinden istifa etmek istedim (içtenlikle).

bir kayboluş olsun, kimseyi görmeyeyim, topluma bu zorunlu katılışı es geçeyim.. neyse neticede hala işteyim, bir takım yükümlülüklerimi yerine getiricem akşama kadar. yarın doktorlar grevde ve beni ağrılı bir hafta daha bekliyor. bense kendi varoluşma karşı bir grev yapmak istiyorum - oturma eylemi olarak düzenlenmiş, tek oda, bilgisayarsız, az müzikli, insansız, parasız, dertsiz, tasasız. insansızı bir kez daha tekrarlayayım. ya da boşluk bilemedim


neyse beni bugün bir takım emekçiler, 23 yaş altı gençler ve mafya gibi tek memleketten çıkma bir idari personel yordu. beşiktaşın çeşitli yerlerinde ağlamış olabilirim, kesin konuşamam.


3 yün aldım, 144 mandal (evde bir 144 tane daha var)
tek kahve
biraz tavuk.
bir büyük bir küçük abdest
üç beş lakırdı
500 kelime çeviri
kira ödemesi


eee noldu bir gün daha yaşlandım ve farketmeden 40 yaşında zort diye ölüvericem. toplamda bir kişiyi bile hakkıyla sevmedim. öldüğümde "yakılma" bu topraklarda mümkün olmayacak muhtemelen ve tonla paraya toprak ve bir kutu satın alıcaklar benim için. yalnız ölürsem - ki o da muhtemel - adli bir vaka olucam, otopsim yapılacak (bugün bunu öğrendim, henüz 3 gün önce babasını bulup şu an soruşturma gören o insandan).

3, 22 yaş altı daha azarladım bunları yazarken.

8 yorum:

tuzbuz dedi ki...

benim biletim 45'e kesildi. 40'ta gidemem yani. ama yakılma kısmına katılıyorum. o verilen paraya yazık kutu ve toprak için. gerçi six feet under geldi aklıma şimdi. ne paralar gidiyor sadece törenlere. insanoğlu bilsen ölümsüzlük sevgiden geçiyor, ölüm senin o güzel gözlerinden geliyor.

yok dedi ki...

gözler benim güzel gözlerimdir işallah,
sevgiye muhtacım,

gecelerin yargici dedi ki...

40'ta gitme, ben de sana muhtacım.

yok dedi ki...

kalırsam ağır estetikler geçirmiş olucam razı mısın?

gecelerin yargici dedi ki...

git, kendini çok sevdirmeden then...

yok dedi ki...

lets make it 126 then, but i ll need intense care.

gecelerin yargici dedi ki...

lets make it clear: donunu çitelemem.

yok dedi ki...

ayrılık çanları